6 Ağustos 2017 Pazar

Sahaftan 15 - Beş Günün Öyküsü – Saadet Timur

Sahaftan
Beş Günün Öyküsü – Saadet Timur

Kadir Yüksel

            İlk olarak Asım Bezirci’nin 1950 Sonrasında Hikâyecilerimiz adlı kitabındaki bir söyleşisinde rastlamıştım adına Saadet Timur’un. Dönemine göre ilginç gelmişti söyledikleri. Sonra zamanla kitaplarına ulaşabildim sahaflarda. İlk öykü kitabı Şeytansız İstanbul Yayınları arasında 1958’de yayımlanmış. Kitabın kapak kompozisyonu Bedri rahmi Eyüboğlu’na ait. İkinci kitap Bu Kadar Değilim 1963’te İzlem Yayınları tarafından yayımlanıyor. Ulaşabildiğim son öyküler toplamı ise Beş Günün Öyküsü adını taşıyor, Dayanışma Yayınları arasında 1982’de yayımlanmış. İzlem Yayınları’nın yayımladığı ikinci kitabın arka sayfasında ‘yazarın hazırlanmakta olan diğer eserleri’ başlığıyla bir roman ve bir oyun kitabı olarak iki kitap adı daha veriliyor. Ama yayımlandığına ilişkin kayıt bulamadım, sadece üç öykü kitabının adını yazıyor yazar sözlükleri.
            1926 yılında Trabzon’da doğar Saadet Timur Ulçugür. İstanbul üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirir. Edebiyat öğretmeni olarak İstanbul ve Ankara’da görev yapar. İstanbul Radyosu’nda çalışır. 1985’te genç sayılacak bir yaşta yaşama veda eder.


            İlk öyküleri 1952’de Seçilmiş Hikâyeler ve İstanbul dergilerinde yayınlanır. Ardından Dost, Yeditepe, Yeni Ufuklar, Türk Dili, Ataç dergilerinde öyküleriyle, yazılarıyla yer alır. Asım Bezirci’yle söyleşisinde öyküde ‘düz bir yüzeyi derinleştirmek’ istediğini söyler. “Bunu az sözcükle nasıl yapabilirim çabası çok vaktimi alıyor. Öyle sözcüklere ihtiyaç duyuyorum ki tek başına birleşik olsun (yoğun), simgecilerin renklerini bir arada kullanmak, böyle sözcüklerin peşinde koşmak, elimdeki fırça değil kalem.”

            İlk kitabı Şeytansız’da daha çok bireyin iç dünyasına, ürkek kadınların yaşamına, cinselliğe, sevgisizliğe, yitiklere yer verir. İkinci kitabı Bu Kadar Değilim de daha toplumsal konulara yer verecektir. Özellikle kadınların sıkıntıları, erkek egemen toplumda yaşadıkları sancılar, baskılar yer alacak, yenik düşen kadınları taşıyacaktır öykülerine. Beş Günün Öyküsü adlı üçüncü kitabında düz bir yüzeyi derinleştirmek isteyen öykü anlayışına daha çok yaklaşacaktır. Özellikle kadınların toplumla yaşadıkları çatışmaları, evlilik kurumunun sıkıntılarını, sancılarını, dirençli olmaya çalışan ama çoğu kez yenik düşen insanları ele alacaktır. “Sevebilmek”, “Kedi Bakışı”, “Tutsak”, “Yenilenmek” ilgiyle okunabilecek öyküler.

            Kısa cümlelerle oluşan yalın, içe işleyen, özenli bir öykü dili var Saadet Timur’un. Sözcük titizliği, boşluklarla, çağrışımlarla ilerleyen anlatımı okuyucusunu içine çekiveriyor.  Genç yaşında yitip gitmeseydi, günümüze, geleceğe kalacak daha çok ürün verebilseydi ne iyi olurdu diye düşünmeden edemiyor insan.   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder