Sahaftan
Beş
Günün Öyküsü – Saadet Timur
Kadir Yüksel
İlk
olarak Asım Bezirci’nin 1950 Sonrasında Hikâyecilerimiz
adlı kitabındaki bir söyleşisinde rastlamıştım adına Saadet Timur’un. Dönemine
göre ilginç gelmişti söyledikleri. Sonra zamanla kitaplarına ulaşabildim
sahaflarda. İlk öykü kitabı Şeytansız
İstanbul Yayınları arasında 1958’de yayımlanmış. Kitabın kapak kompozisyonu
Bedri rahmi Eyüboğlu’na ait. İkinci kitap Bu
Kadar Değilim 1963’te İzlem Yayınları tarafından yayımlanıyor.
Ulaşabildiğim son öyküler toplamı ise Beş
Günün Öyküsü adını taşıyor, Dayanışma Yayınları arasında 1982’de
yayımlanmış. İzlem Yayınları’nın yayımladığı ikinci kitabın arka sayfasında
‘yazarın hazırlanmakta olan diğer eserleri’ başlığıyla bir roman ve bir oyun
kitabı olarak iki kitap adı daha veriliyor. Ama yayımlandığına ilişkin kayıt
bulamadım, sadece üç öykü kitabının adını yazıyor yazar sözlükleri.
1926
yılında Trabzon’da doğar Saadet Timur Ulçugür. İstanbul üniversitesi Edebiyat
Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirir. Edebiyat öğretmeni olarak
İstanbul ve Ankara’da görev yapar. İstanbul Radyosu’nda çalışır. 1985’te genç
sayılacak bir yaşta yaşama veda eder.
İlk
öyküleri 1952’de Seçilmiş Hikâyeler
ve İstanbul dergilerinde yayınlanır.
Ardından Dost, Yeditepe, Yeni Ufuklar,
Türk Dili, Ataç dergilerinde öyküleriyle, yazılarıyla yer alır. Asım
Bezirci’yle söyleşisinde öyküde ‘düz bir yüzeyi derinleştirmek’ istediğini
söyler. “Bunu az sözcükle nasıl
yapabilirim çabası çok vaktimi alıyor. Öyle sözcüklere ihtiyaç duyuyorum ki tek
başına birleşik olsun (yoğun), simgecilerin renklerini bir arada kullanmak,
böyle sözcüklerin peşinde koşmak, elimdeki fırça değil kalem.”
İlk
kitabı Şeytansız’da daha çok bireyin
iç dünyasına, ürkek kadınların yaşamına, cinselliğe, sevgisizliğe, yitiklere
yer verir. İkinci kitabı Bu Kadar Değilim
de daha toplumsal konulara yer verecektir. Özellikle kadınların sıkıntıları,
erkek egemen toplumda yaşadıkları sancılar, baskılar yer alacak, yenik düşen
kadınları taşıyacaktır öykülerine. Beş
Günün Öyküsü adlı üçüncü kitabında düz bir yüzeyi derinleştirmek isteyen
öykü anlayışına daha çok yaklaşacaktır. Özellikle kadınların toplumla
yaşadıkları çatışmaları, evlilik kurumunun sıkıntılarını, sancılarını, dirençli
olmaya çalışan ama çoğu kez yenik düşen insanları ele alacaktır. “Sevebilmek”,
“Kedi Bakışı”, “Tutsak”, “Yenilenmek” ilgiyle okunabilecek öyküler.
Kısa
cümlelerle oluşan yalın, içe işleyen, özenli bir öykü dili var Saadet Timur’un.
Sözcük titizliği, boşluklarla, çağrışımlarla ilerleyen anlatımı okuyucusunu
içine çekiveriyor. Genç yaşında yitip
gitmeseydi, günümüze, geleceğe kalacak daha çok ürün verebilseydi ne iyi olurdu
diye düşünmeden edemiyor insan.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder