29 Haziran 2014 Pazar

Sahaftan 2 - Türk Dili Dergisi Tiyatro Özel Sayısı

Sahaftan
Türk Dili – Tiyatro Özel Sayısı
            1980 darbesinden sonra kapatılan Türk Dil Kurumu’nun dergisiydi Türk Dili. Sorumlu yönetmeniyse dilimizin gelişimine büyük emekler vermiş Ömer Asım Aksoy. Derginin özel sayıları bugün bile geçerliliğini koruyan başvuru kaynakları niteliğinde. Türk Şiiri, Deneme, Günlük, Eleştiri, Roman ve Öykü üzerine düzenlenmiş özel sayılar ancak sahaflardan bulunabiliyor. Tiyatro Özel Sayısı da derginin Temmuz 1966 tarihli 178. Sayısı olarak yayımlanmış. Diğer özel sayılarda olduğu gibi bu sayıda da o konunun sorunlarına, estetiğine önem verilmiş, konuyla ilgili düşünceler üretilmesine çalışılmış. Çok boyutlu hazırlıklarla yayımlandığı hemen anlaşılıyor bu sayıların. Ben Öykü, Roman, Deneme ve Tiyatro özel sayılarına ulaşabildim.
            Bir dil ve yazın dergisi olmasına karşın tiyatro özel sayısı, tiyatronun farklı disiplinleri de içinde barındıran bir sanat olduğu unutulmadan hazırlanmış. Beş bölüme ayrılıyor dergi. Birinci bölüm Türk Tiyatrosuna ayrılmış. İkinci bölümde tiyatronun tanımı, estetiği, kavramları üzerine dünya tiyatrosunun önemli adlarının çevirilerine yer verilmiş. Üçüncü bölüm dünya tiyatrosunun önemli oyunları üzerine yazılan yazılardan oluşuyor. Dördüncü bölüm yönetmene, dramaturga ve oyunculara ayrılmış. Beşinci ve son bölümde ise tiyatronun diğer etmenleri, dekor, kostüm, müzik ve ışık üzerine yazılar yer alıyor.
Türk tiyatrosu tarihi üzerine Mustafa Nihat Özön’ün kısa bir yazısı var girişte. Nureddin Sevin’in, Metin And’ın, Burhan Arpad’ın tiyatro tarihimizin belli başlı yönlerine ilişkin yazılarının ardından anılara ve görüşlere yer verilmiş. Oyun yazarları, yönetmenler, oyuncular tiyatromuz üzerine düşüncelerini, görüşlerini yazmışlar. Muhsin Ertuğrul’dan, Kemal Küçük’e, İ. Galip Arcan’a, Ahmet Kutsi Tecer’den Lütfi Ay’a, Nurullah Ataç’tan Turgut Özakman’a kadar pek çok ustanın tiyatromuz üzerine düşünceleri. Özellikle Haldun Taner’in, İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu’nun ve Sabahattin Kudret Aksal’ın yazıları mutlaka okunması gereken, üzerine düşünülmesi gereken yazılar. Tiyatromuzun sorunları öne çıkıyor bu yazılarda. Bir yandan tiyatro yapılarımızın, tiyatrolarımızın azlığı ele alınırken, bir yandan da nasıl bir tiyatroya yönelmemiz gerektiği tartışılıyor. Ama bütününe baktığımızda, ulusal tiyatro anlayışının nasıl sağlanacağı konusunda düşünceler üretilmesi öne çıkıyor.
Tiyatronun tanımı, estetiği ve kavramları üzerine hazırlanmış yüz sayfalık ikinci bölüm dünya tiyatrosunda derin izler bırakmış oyun yazarlarının yazılarına ayrılmış. Hemen bölümün başında Strindberg’in “Modern Oyun Yazarlığı ve Modern Tiyatro Üstüne” adlı müthiş bir yazısı var. Anton Çehov’un oyun yazarlarına öğütleri, W.B. Yeats’ın “Dil, Kişi, Yapı”, Eugene O’Neill’in “Maskeler Üzerine”, Lorca’nın “Tiyatronun Sorumluluğu”, Ionesco’nun “Gene Öncü Tiyatro Üzerine”, Dürrenmatt’ın “Tiyatro Sorunları” adlı yazıları ve John Osborne’un bildirisi mutlaka okunmalı. Bu yazıları çevirenlerse Cevat Çapan, Özdemir Nutku, Bilge Karasu, Şadan Karadeniz, Tahsin Saraç, Suat Taşer, Salah Birsel, Melahat Özgü gibi dilimizin ustaları.
Dördüncü bölümse tiyatronun sahne üstüne, sahnelemeye ayrılmış. Dramaturg, sahneye koyma, oyunculuk kuramı üzerine yazılar yer alıyor. Stanislavski’nin, Gordon Craig’in, Max Reinhardt’ın, Jean Louis Barrault’un yazıları. Bu yazıların bir kısmı daha sonra Suat Taşer tarafından “Sahneye Koyma Sanatı” adlı kitaba alınmıştı. Derginin beşinci ve son bölümü tiyatronun görselliğini sağlayan etmenlere, dekor, kostüm, müzik ve ışığa ilişkin yazılardan oluşuyor. Roland Barthes’in “Tiyatro Giysisi Hastalıkları”, Alfred Jarry’nin “Dekor ve Oyuncu” adlı yazıları ilginç ve önemli bir yazılar.
Özenle hazırlanmış bir özel sayı bu. Altmışlı yılların o çok canlı tiyatro ortamında çağdaş tiyatro düşüncemizi etkileyecek, ufuk açıcı yazılar olduğunu söylemek gerekiyor. Bu yazıların birçoğu kitaplara girmemiş, bu özel sayının sayfalarında kalmış. Bugün bile bizi etkileyebilecek, tiyatro üzerine yeniden düşünmemizi sağlayabilecek yazılar.
Eski Türk Dil Kurumu özel sayılarıyla yazın alanımıza çok önemli katkılar sunuyor, bugün bile aranan, kaynak olan sayılar hazırlıyordu. 1980 darbesiyle kapatıldıktan sonra yerine tuhaf bir yapıyla kurulan Türk Dil Kurumu’nun böylesi kalıcı özel sayılar hazırladığını görmedim. Hazırlayabileceğini de sanmıyorum. Çünkü bunun için çağdaş yazın düşüncelerini önceleyen bir bakış açısı gerekiyor. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder