29 Haziran 2014 Pazar

SAHAFTAN 3 - Cengiz Yörük

Sahaftan
Çölde Bir Deve

            1965 yılında Yeditepe Yayınları arasında yayınlanan Çölde Bir Deve adlı öykü kitabının yazarı Cengiz Yörük, bu kitabıyla 1966 yılında Sait Faik Hikâye Ödülü’nü kazanır. Kurtuluş Savaşı kahramanlarından Yörük Ali Efe’nin oğludur. İlk öyküsü Küçük Dergi’de 1952 yılında yayınlanır. 1954 yılında ilk kitabı Yoldaki Taşlar yayınlanır Yeditepe Yayınları arasında. Varlık, Yeditepe gibi dergilerde de öyküleri yayınlanmaktadır. İkinci kitap Çölde Bir Deve ilk kitaptan on bir yıl sonra gelir, 1965’te.
            1950’li yılların ikinci yarısı ve altmışların başlarındaki öykü kuşağının arasına girmez Cengiz Yörük. 1950 kuşağı olarak adlandırılan kuşağın yenilikçi denemelerine, öyküdeki arayışlarına katılmaz. Bilmem ki, o kuşağın dışında kalması mı getirdiği küskünlüğünü? Küskünlüğünü diyorum, çünkü 1967’de yayınlanan son kitabı Yalnız Kalanlar’dan sonra öykü kitabı yayınlamaz. Dergilerde kalan az sayıda öyküsü olabilir, araştırmak gerek. Bir süre ticaretle uğraştıktan sonra, İstanbul’da kurduğu bir reklam şirketini işletir. Yazar sözlüklerinde fazla bir bilgiye ulaşılmıyor. Öyküleri üzerine bir inceleme yazısına da rastlayamadım.
            Öykülerinde alışılmış kalıpları kırmaya çalıştığını, farklı kurgulamalara, söyleyişlere yöneldiğini söyleyebiliriz Cengiz Yörük’ün. Gerçekçi anlayışına, açık bir anlatımı yeğlemesine karşın dönemin kendi anlayışına yakın öykücülerinden farklı bir ses yakalayabilmiştir. Ama 50 Kuşağının öyküdeki devrimci tutumunun, anlatımın ve yenilikçi bir öykü yapısı kurabilmenin dışında kalmıştır.
            Sait Faik Hikâye Ödülü alan Çölde Bir Deve adlı öykü kitabında Ege yöresinin köy, kasaba gerçekliğine, insanların gündelik yaşam içindeki açmazlarına, yoksunluklarına ilişkin öyküler yer alıyor. İnsanlarını her yönüyle çiziyor Cengiz Yörük. Bir yanıyla onlara sevecen yaklaşırken, diğer yanıyla kötücül yanlarını, çatışmalarını anlatmaktan kaçınmıyor. Bu kitaptan sonra gelen Yalnız Kalanlar adlı öykü kitabı ise önceki iki kitabının da önüne çıkıyor. Öykü kitaplarına daha derinlikli bir bakış yapmayı isterdim, bu yazının sınırlarını aşıyor ne yazık ki.
            Cengiz Yörük sayısı hiç de az olmayan unutulmuş öykücülerimizden biri. Yakaladığı güçlü sesi sürdürebilseydi ya da 50 Kuşağının içinde yer alsaydı, bugün başka türlü söz edecektik Cengiz Yörük’ten, çünkü üç kitabıyla iyi bir öykücü olduğunu gösteriyor. Belki de öykülerinin toplu basımı yapılabilir, dergilerde kalmış öyküleri araştırılabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder