11 Temmuz 2014 Cuma

SAHAFTAN 5 - Necdet Ökmen "Köpeğin Biri"


Sahaftan
Köpeğin Biri

1964 yılında yayımlanmış Necdet Ökmen’in Köpeğin Biri adlı öykü kitabı. Necdet Ökmen ismini edebiyat dergisi meraklıları hatırlayacaktır; aylık yazın dergisi Somut’u çıkarmıştı 26 sayı (1979 – 1981). Dönemin etkili dergilerinden biriydi Somut. Samim Kocagöz, Muzaffer Buyrukçu, Tomris Uyar, Sait Maden, Mehmet H. Doğan gibi dönemin önemli yazar ve şairlerinin yer aldığı toplumsal bakış açısı olan bir dergiydi.
1926 yılında doğan Necdet Ökmen, hukuk fakültesini bitirdikten sonra avukatlık yapar. Bir dönem C.H.P milletvekilliği yapacaktır. İlk öyküsü olan “Merhametli Bir Kadın”la New York Herald Tribune gazetesinin açtığı 1950 yılı Dünya Öykü Yarışmasında Türkiye birinciliğini kazanır. Bu öykü aynı zamanda dünya dillerinde yayımlanan öykü antolojilerine alınır. 50’li yıllarda öykülerini yayımlamayı sürdürür. Az yazdığını söylemek gerekiyor. 1964’te yayımlanan ilk kitabı Köpeğin Biri’nin ardından ikinci öykü kitabı 1992’de yayımlanacaktır; Sen Kimbilir Ne Kadar Güzel Ölürsün. 1995 yılında yaşamını yitirir.
Köpeğin Biri’nin ikinci baskısı Somut Yayınları arasında çıkmış. 50 Kuşağının öykü anlayışından çok, toplumcu bakış açısı öne çıkıyor kitapta. Dil anlayışıyla, konulara farklı açılardan yaklaşımıyla, bireyin dünyasını öne almasıyla, bireyin kusurlarını yok saymayan toplumsal ironisiyle dönemin anlatımının etkilerini görmek mümkün.
Ödül alan öyküsü “Merhametli Bir Kadın” kentli bir kadınının fakir bir çocuğa yardım etmesinin öyküsüdür. Yardım için ona çorba verir, giysiler verir, böylece vicdanını rahatlatacaktır. Öykünün sonuna kadar kadının merhametini sorgulatır Necdet Ökmen, oysa öykünün sonunda sorgulama değişik bir açı kazanacaktır. “Köpeğin Biri” öyküsü toplumsal ironi bakımından güzel bir öykü. Mahallenin zengininin köpeği yoldan geçen bütün fakirlere, kundura boyacılarına, seyyar satıcılara havlamakta, bazılarını ısırmaktadır. Oysa sokaktan geçen zenginse, tüccarsa, hanımefendiyse kuyruğunu kıstırıp, kulaklarını düşürmektedir. “Tespih” öyküsü kitabın içinde yergisiyle, gözlemiyle, eleştirisiyle en vurucu öykülerden biri. Genel Müdür kendisine dert anlatmaya gelen bir memurunu dinlerken tespihini çekmektedir. Otuzüçlük tespihini çekerken saymaya başlar, tespih otuz iki çıkar… Genel Müdür ne yapacağını şaşırır, memur derdini anlatırken o tekrar tekrar tespihini saymakla meşguldür, bazen otuz üç bulur, bazen otuz iki… Sonunda memura da saydırır tespihi.

Necdet Ökmen, gözlem gücü, yalın anlatımı, ironisiyle, bakış açısıyla okuyucuda etki bırakan, kalıcılığı olan öyküler yazmış.    

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder