Reji
Sanatı
Tiyatro pek çok sahne etmeninin
belli bir estetik uyum içinde bir araya gelmesini gerektiren bir sanattır. Her
biri ayrı ayrı özellikler barındıran bu etmenleri bir araya getiren ve ortak
bir düzlemde buluşturan da yönetmendir. Farklı malzemeler kullanan sanatçıları
kendi kurduğu dünyada buluşturur, hatta o dünyanın yaratılmasına ortak eder. Tiyatro
pratiğini bilmek, sahne üstünü çok iyi tanımak, bütünü görebilmek yetmez iyi bir
yönetmen olmak için. Hayata bakış açısı kazanmaktan tutun da, sosyoloji, psikoloji,
davranış bilimi, felsefe, estetik, yani pek çok alanda donanımı da gerektirir.
Hatta iyi bir edebiyat bilgisine de ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Şiirselliğe
olduğu kadar kurgusallığa, sözcüklerin dünyasına… Örneğin ‘doğru okuma’ yapmalı
yönetmen. Doğru okumak metne girişin de, derdini anlatabilmenin de, farklı
yorumlara ulaşabilmenin de biricik yoludur. Renklerin dünyasını, seslerin,
ritimlerin dünyasını da doğru algılamak zorundadır. Beden dilini doğru
okumadığında oyuncularla iletişimi eksik kalmaz mı? Pek çok özellik
sıralanabilir elbette yönetmenlik için. Bütün bu özellikleri tiyatro potasında
eritmeye çalışan bir bilimsel bakışa ihtiyaç olduğuysa gün gibi ortada. Ama
benim asıl üzerinde durmak istediğim ihtiyaç, yönetmenlerin kendi rejilerinden hareketle
sahne pratiklerini yazıya dökmeleri ve bunları gizlemeyip birer belge olarak
kendilerinden sonra gelecek kuşaklara sunmalarıdır. Yapılan söyleşileri,
anıları söylemiyorum. Sahne üstü deneyimlerinin paylaşıldığı, reji sorunlarının
nasıl çözüldüğüne ilişkin notların yer aldığı bir reji defteri, hatta belki de
daha fazlası. Biz tiyatrocular biraz da ketum muyuz ne? Oysa paylaşmak, bilgilerini
sonraki kuşaklara, yönetmenlere aktarmak sanatı küçültmez yüceltir. Reji
defterlerini yayınlamaktan korkmamak gerek. Bırakın yeni yönetmen adayları
sizin rejilerinizden esinlensinler, sizin sahneleme aşamasındaki sorunları
nasıl çözdüğünüzü görüp uygulasınlar. Usta yönetmenlerin biçemleri genç
yönetmenlerin kendi biçemlerini bulmalarına yardımcı olsun. Bu biraz da
sahneleme üzerine kafa yormaya, düşünce üretmeye çağırır. Türk tiyatrosunda
reji notlarını okumaya ihtiyaç duyduğumuz çok iyi yönetmenler olduğuna
inanıyorum. Devlet Tiyatroları başrejisörlüğü de yapmış olan ustamız Erhan
Gökgücü, gerek konservatuvarda verdiği derslerden, gerekse bugüne kadar yaptığı
rejilerden hareketle reji sanatı üzerine çok önemli bir çalışma yayınladı.
Deneyimlerin yazıya dökülmesi, reji üzerine düşünce üretilmesi büyük bir
ihtiyaçtır tiyatromuzda.
Bugünkü tiyatro ortamımızda tiyatro
yaşamları içinde belli bir yol almış, oyun sahneleme isteği duyan ve bunun için
önüne çıkan fırsatları değerlendiren ya da kendisi fırsat yaratan tiyatro
insanlarımız yapıyor yönetmenliği. Oyunculuktaki deneyimlerinden, daha önce
çalıştığı yönetmenlerin sahneleme anlayışlarından etkilenerek, usta – çırak ilişkisiyle
öğrenerek reji yapıyorlar. Çok başarılı rejilere imza atıldığı gibi birbirini
tekrardan öteye geçemeyen rejilere de imza atıldığını görüyoruz. Yaratıcı
düşünceye sahip olmanın yanında bilime dayalı yöntemlere de gereksinim
duyuluyor artık. Üniversitelerimizde nasıl oyunculuk, dramatik yazarlık, sahne
tasarımı bölümleri varsa, yönetmen yetiştiren bölümlerin de açılması gerekiyor.
Sadece yüksek lisans düzeyinde olması yetmiyor. Rejinin ayrı bir sanat dalı
olduğunu, farklı sanatçılık özellikleri istediğini düşünüyorum. Yönetmenlik
bölümleri için çeşitli girişimler olmuş. Ama bürokrasiye takılıp kalmış. En son
bir özel üniversitemizde açılan bölümeyse öğrenci alınmıyor artık, var olan
öğrenciler mezun edildikten sonra kapatılacak. Ne büyük yanlışlık! Erhan
Gökgücü kitabına bu soruna değinerek başlıyor. Hem de çok can alıcı bir
dipnotla.
“Reji
Sanatı” genç yönetmen adaylarına seslenen bir kitap. Bir reji bölümünün
dört yıllık ders programına göre düzenlenmiş. İlk bölüm imgelemi, öz ve biçim
ilişkisini, rejisörün niteliklerini anlatıyor. Kitabın en can alıcı bölümü
olduğunu düşündüğüm ikinci bölümse iki döneme ayrılmış; birinci dönem tekst
analizi başlığını taşıyor. Metnin edebi değerinden, nasıl bir bakış açısıyla
okunup sahneye taşınacağını belirlemeye kadar uzanan bir çizgiyi kapsıyor tekst
analizi. Bunun için çok işlevsel bir format öneriyor. İkinci bölümün içindeki
ikinci dönemse sahneye hazırlık ve uygulamaya yönelik. “Teatral analiz”
dikkatle okunması gereken bir bölüm özelliği taşıyor. Yönetmenin konsepti için
format öneriliyor. İyi bir analizden sonra oluşturulacak sentez, yönetmeni
yaratıcı sahnelemeye taşıyacaktır. Bu formatta dramaturgi bilgisine dayanan
çözümlemelerin yapılması, yönetmenin özgün bakışının olması gerekiyor. Dekor,
kostüm, aksesuar, müzik, ışık gibi tiyatronun yan etmenlerinin yönetmenin özgün
bakışına nasıl katkı sağlayacakları bu bölümde yer alıyor. Bölümün en son
evresi yönetmenin oyuncuyla çalışmasına ayrılmış. Birçok satırının altını
çizerek okuduğum bir başlık oldu oyuncuyla çalışma. Kitabın en önemli özelliği
ustamız Erhan Gökgücü’nün anlatacaklarını kuramsal bilgilerle sınırlamayıp,
özellikle kendi deneyimlerinden hareketle bol bol örneklendirmesi olmuş. Bu
deneyimlerden hareketle genç yönetmen adaylarına yardımcı bilgiler verilmesi
kitabın üçüncü bölümünü oluşturuyor. Yönetmen adayları sahnelemede
karşılaşacakları sorunların çözüm yollarına ilişkin düşünceler geliştireceklerdir.
Bu bölümde yer alan bazı oyuncu tipolojilerine ilişkin bölüm de oldukça önemli
saptamalar içeriyor. Tiyatronun temelde oyunculuk sanatı olduğunu hiç unutmamak
gerek. Genç yönetmen adaylarının hep ikinci plana attığı bir konu var; hedef
kitle ve seyirci psikolojisi. Bu konuda mutlaka dikkate alınması gereken ipuçları
veriyor Erhan Gökgücü. Dördüncü bölümdeki önerilerle tamamlanıyor kitap.
Erhan Gökgücü’nün konusunda az
sayıda kitaptan biri olan “Reji Sanatı”
adlı kitabı bir ders kitabı değil. Hele hele belli kurallar, formüller getiren
bir kitap hiç değil. Oyun sahnelemek isteyenlerin yaratıcı düşüncelerini
harekete geçiren, bunu yaparken de bilimsel bakış açısını kullanmayı öneren bir
çalışma. Erhan Gökgücü’nün oyun yazarlığından da gelen akıcı, hareketli bir
dili var. Yalnız, Erhan Gökgücü ustamızın hoşgörüsüne sığınarak, küçük bir olumsuzluğu
söylemek istiyorum. Kitabın baskısından mı, nedir, bölümlemesi, kitap
bütünlüğündeki sunumu biraz karışık gibi geldi bana. Sanki kitabın iç
tasarımının biraz daha özenli yapılması gerekiyor. Reji yapmak isteyen herkesin
mutlaka edinmesi ve üzerinde düşünerek okuması gereken bir kitap “Reji Sanatı”. http://www.yenitiyatrodergisi.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder